Günümüz ilişkilerinin en büyük sorunlarından bir tanesi kısıtlamalardır. Çiftler birbirlerini herhangi bir sebepten dolayı sıklıkla kısıtlamakta ve ilişkilerine zarar vermektedir. Genellikle kısıtlamalarının sebepleri kıskançlık ya da aşırı bağlılıklardır. İnsan sevdiğini kıskanması da, sevdiğine karşı içten bir bağlılık beslemesi de son derece doğal ve güzeldir. Ancak bu durumlar abartıldığında ortaya çıkan kısıtlamalar bireylerin birbirine ciddi şekilde zarar vermesine sebep olmaktadır. Birçok ilişkinin sonlanmasına sebep olan kısıtlamalar mutlaka kontrol altında tutulmalı, özellikle bireylerin özel alanlarına ilişkin olabilecek kısıtlamalara engel olması gerekmektedir. Aksi halde mutlu bir ilişki sürdürülememekte ve ayrılıklar ortaya çıkmaktadır. İlişkilerde kısıtlama en çok dikkat edilmesi gereken konulardan bir tanesidir.
Kısıtlamanın Zararları Nelerdir?
İlişkilerde kısıtlamanın zararları, birçok farklı açıdan ele alınabilir. Zararlar göz önünde bulundurulduğunda ilişkinin neden yıprandığı da anlaşılmaktadır. Kısıtlamaların ilişkiye verdiği en büyük zarar, her iki tarafından kendi benliklerini doğru bir şekilde yaşamaması ya da istediklerini doğru bir şekilde yapamamasıdır. Bu durum da özellikle uzun süren ilişkilerde ciddi tartışmaları ortaya çıkartmaktadır. Örneğin gidilmek istenilen bir yere gidememek, yapılmak istenilen bir aktivitenin yapılamaması gibi birçok farklı unsur insanın kendisini özgür hissetmesine engel olduğundan ilişkiden uzaklaşmasına da sebep olmaktadır. Her insan içerisinde kendince bir özgürlük barındırmaktadır. İnsanın içerisinde barındırdığı bu özgürlük duygusu, ilişkide meydana gelen kısıtlamalar sebebi ile bastırılmaya başladığında birey ilişkiden uzaklaşmakta ya da farklı arayışlar içerisinde girmektedir. Örneğin bireyler daha özgür hissedebileceği noktalara yönelebilmektedir. İlişkiden uzaklaşabilmekte ya da ilişkinin zarar görmesine sebebiyet verebilmektedir.
Kısıtlanan Taraf Ne Hisseder?
İlişkide kısıtlamalar bireylerin ciddi şekilde yıpranmasına sebebiyet vermektedir. Peki, ilişkide kısıtlanan taraf ne hissetmektedir? Konu ne olursa olsun kısıtlanan taraf yapmak istediği herhangi bir şeyi yapamadığında kendisini tıpkı bir kafese kapatılmış gibi hissetmektedir. Bu noktada en ufak kısıtlamalar dahi yıpratıcı olabilmektedir. Her insanın hayatında istediği ya da istemediği şeyler vardır. Bunları sevdiğinde görmek ya da görmemek isteyebilir. Ancak bu durumun ani kısıtlamalar ile ortaya çıkarılması çok farklı hislerinde ortaya çıkmasına ve yıpranmaların başlamasına sebebiyet vermektedir. Örneğin kısıtlanan taraf kendisini her zaman bir kapalı kutunun içerisinde hissedebileceğinden, yalanlar ortaya çıkmaya başlayabilir. Ya da gizli olarak atılacak adımlar ortaya çıkmaya başlayabilmektedir. Kısıtlanan tarafın içerisindeki özgürlük duygusu birçok farklı noktada ilişkisinden uzaklaşmasına sebebiyet vermektedir.
Kısıtlama Olmadan Bir İlişki Nasıl Sürdürülür?
Kısıtlama olmadan ilişki sürdürmek, aslında son derece kolay ve yapılabilir bir durumdur. Ancak bu durumun mutlaka ilişkideki her iki taraf içinde kabul edilmesi gerekmektedir. Aksi halde sorunlar büyüyebilmektedir. Bir taraf daha özür bir taraf ise daha kısıtlamacı olduğunda sorunların önüne geçilememektedir. Kısıtlama olmadan bir ilişki sürdürmek için, öncelikli olarak her iki tarafında birbirini anlaması gerekmektedir. Bu yönde atılacak olan en doğru adım ilişkideki bireylerin, birbirinden beklentilerini göz önünde bulundurmaları, buna yönelik olarak çözümler geliştirmeleri olacaktır. Yani ilişkideki bir taraf bir şey yapmak istediğinde, diğer tarafının bunu neden istediğini ya da yaptığında neler olabileceğini düşünmesi ve karşısındaki ile konuşması gerekir. Doğrudan kısıtlamaya gidilmek yerine, yapılacak olan şeyin doğru yollar ile hayata geçirilmesi anahtar noktalardan bir tanesidir. Kısıtlama olmadan yapılmak istenilen her ne ise her iki tarafa uygun olarak planlanmalı ve bu şekilde adım atılmalıdır. Aksi halde atılan her bir adım yıkıcı sonuçları meydana çıkarabilmektedir. İlişkileri en sağlıklı yaşamanın yolu kısıtlamaların önüne geçmek ve istenmeyen noktaları doğru bir şekilde ele almaktır.
