Stratejik İlişkiler, adından da anlaşılacağı üzere; sevgi, saygı ve hoşgörü kavramlarının biraz daha geri planda olduğu, tamamen karşı tarafın yaptığı hamlelere göre alınan davranışlar esasına dayanır. Ne yazık ki insanların genelde kendini güvence altına almaya çalışması şeklinde olarak algılanan bu ilişkiler günümüzde sıkça karşımıza çıkmaktadır.
En basit örneği ile televizyonlarda yayından kaldırılmaları çok uzun zaman olmayan izdivaç programlarında; evlenmeye gelen kişilerin karşı tarafa “Evin (araban) var mı?” “Emekli misin?” vs. şeklinde sorular sorarak “hayat arkadaşı” adayını tanımaya çalışmasını gösterebiliriz. Ya da aslında kendi kişilik özellikleri arasında olmayan ama göstermek istediği prensipleri olan birisi gibi kendini tanıtmaya çalışması şeklinde de tanımlanabilir.
İlişki, sevgili olmaktan ziyade sürekli hamle yapan satranç oyuncularına daha çok benzemektedir. Aslında ilişkide bu tür düşüncelere az-çok hepimiz sahibiz. Sonuçta insanoğlu aciz bir varlıktır ve sürekli kendini güvende hissetmek ister.
Sabahattin Ali’nin “İçimizdeki Şeytan” adlı eserinde bu örnekleri çokça görürüz. Örneğin hoşlandığımız insanın neler sevdiğini bilerek konuyu oraya getirmek de bir strateji olabilir. Fakat, tüm ilişkiyi stratejik hamlelerle kurmak veya yönetmek sakıncalıdır. Zira bunun adı ilişkiden çok ipleri eline almak, istediğini yaptırabilmek, amaçlara doğru ilerleyebilmektir. Kazanımdan çok kaybedenin olduğu bu ilişki türünde, kişiler ilk başlarda bu durumu zevkli bir oyun olarak görse de bir süre sonra her iki taraf için de tedirgin edici ve yorucu bir hal almaya başlar. Bunun farkına varamayan ve bundan sadistçe zevk alan taraf psikolojik olarak çöküntü yarattığı bireyle ne kadar tatmin edici bir zevk alabilir ki?
Stratejik Planlı İlişki Sorunu
Stratejik Planlı bir ilişki yaşayan ya da en azından karşı taraf üzerindeki ilişkisini süreki bir “hamle-karşı hamle” olarak gören kişilerde “kontrol hastalığı” dediğimiz obsesif bir kişilik vardır. Genelde insanlar sevdiklerinin gönlünü kazanmanın yollarını ararken, stratejik ilişki esasına dayalı ilişki yürüten bireylerde, karşı tarafı sınırlandırmanın ve etkisi altına almanın hesabı yapılır. Bu tür insanlar, karşı tarafın zararına bile olsa kendi dediklerinin olmasını tercih ederler. Bu sebeple kesinlikle sağlıklı bir düşünce değildir.
İki tarafın da stratejik hamleler peşinde olması belki bir süre bu ilişkiyi dengede tutacaktır. Ancak taraflardan birinin diğerine göre daha saf ve çıkar gözetmeden ilişki yürütmesi, abartısız olarak o kişinin felaketi olabilir. Bu sebeple stratejik ilişki yürütmektense sevgi, saygı, güven üzerine inşa edilen ve birbirinin tarafını tutan partnerler mental olarak ve dolayısıyla fiziksel olarak çok daha sağlıklı, doyurucu bir hayat sürerler.
İlişkiye strateji olarak bakan biri ile karşılaştığınızda bu ilişkinin zararlı olduğunu ve fazla uzatmadan nokta konulması gerektiğinin farkına varın. Zira işler yolunda giderse bir ailenin babası ya da annesi olacağınızı unutmayın. Hayat, “sizi sürekli farklı yöntem ve manipülasyonla istediğini yaptırmaya çalışarak esir hayatı yaşatacak kişilerle” bir ömür kurmaya değmeyecek kadar kısa ve emin olun hiç kimse için buna değmez.
Strateji bir akıl oyunudur, akıl ile yürütülür ve kurnazlık ile galip gelebilirsiniz. Oysa aşk ve sevgi, saf duygular üzerine inşa edilir. Siz siz olun; ne karşı tarafı eskitin ne de bu tür insanların sizi kullanmasına izin verin. Tabii içerisine düştükten sonra anlamak da ayrı bir dert, ancak yine de arada bir ilişkinize dışarıdan bir birey gibi bakmayı deneyin. Gerçek sevgiyi bulmanız dileği ile.
